SPK Borçlanma Aracı İhracı Karar Örnekleri

KARAR ÖRNEKLERİ

Borçlanma aracı ihracı için ihraççının yetkili organı tarafından karar alınması zorunludur. Yetkili organ, ihraççının genel kurulu olabileceği gibi genel kurul kararıyla veya esas sözleşmeyle yetkilendirilmiş yönetim kurulu da olabilir.

Yetkili organ kararlarında (yetkili organ ister genel kurul olsun, ister esas sözleşme veya genel kurul kararı ile yetkilendirilmiş yönetim kurulu olsun) asgari olarak ihraç edilmesi planlanan borçlanma araçlarının azami tutarı ile satışın yurt içinde halka arz edilerek ve/veya halka arz edilmeksizin veya yurt dışında yapılacağı hususuna yer verilmesi Kurulca başvuruların değerlendirilmesi bakımından yeterli kabul edilir. Ayrıca, yetkili organ kararlarında asgari unsurlara ek olarak ihraç edilecek borçlanma araçlarının azami/asgari vadesi ya da azami/asgari faiz oranı gibi unsurlara da yer verilmesi mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, ihraç edilecek borçlanma araçlarının DET, PDT, yapılandırılmış borçlanma aracı veya sermaye benzeri tahvil olması durumunda yetkili organ kararlarında bu borçlanma araçlarının türünün de açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Yetkili organ kararında sadece “borçlanma araçları” şeklinde genel bir ifadenin bulunması durumunda, Kurulca söz konusu kararın sadece tahvil/finansman bonosu ihracı amacıyla alınmış olduğu değerlendirilecektir.

Yetkili organ tarafından ihracın gerçekleştirilmesi ve ihraca ilişkin yetkili organ kararında belirlenenler dışındaki koşulların belirlenmesi amacıyla ihraççının başka bir organı, birimi veya kişiler yetkilendirilebilir.

 

  1. Yetkili Organ: Genel Kurul

Yetkili organın genel kurul olması durumunda esas sözleşmede daha ağır nisaplar yok ise, genel kurulun toplantı ve karar nisapları bakımından 6102 sayılı TTK’nın şu hükümleri geçerli olacaktır:

  • Halka açık ihraççılar: TTK md. 418
  • Halka açık olmayan ihraççılar: TTK md. 421

 

Dikkate alınabilecek, asgari unsurları içeren örnek GK karar metni aşağıdadır:

Madde X: “6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde 250 milyon TL tutara kadar nominal değerli borçlanma aracının[1] (yurt içinde halka arz edilerek ve/veya halka arz edilmeksizin / yurt dışında)[2] ihraç edilmesine oybirliği ile karar verildi.”

 

 

  1. Yetkili Organ: Yönetim Kurulu (Esas Sözleşme ile Yetki Verilmiş)

Halka açık/açık olmayan tüm ihraççılar bakımından SPKn. md. 31 uyarınca esas sözleşme ile yönetim kuruluna borçlanma aracı ihraç yetkisi verilebilir. Bu durumda, ilgili esas sözleşme maddesinde yönetim kurulunun ihraç yetkisine sahip olduğu hususuna açıkça yer verilmesi gerekmektedir.

 

Dikkate alınabilecek, asgari unsurları içeren örnek YK karar metni aşağıdadır:

Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde 200 milyon TL’ye kadar borçlanma araçlarının1 (yurt içinde halka arz edilerek ve/veya halka arz edilmeksizin / yurt dışında)2 ihraç edilmesine ve ihraçla ilgili diğer tüm konularda Genel Müdürlüğün (X ve Y adlı şahısların) yetkilendirilmesine oybirliği ile karar verildi.

 

  1. Yetkili Organ: Yönetim Kurulu (Genel Kurul Kararı ile Yetki Verilmiş)

TTK md. 505 çerçevesinde genel kurul ihraç yetkisini en çok 15 ay için yönetim kuruluna devredebilir. Alınacak genel kurul kararında yetki devri açıkça belirtilir.

 

Dikkate alınabilecek, asgari unsurları içeren örnek GK karar metni aşağıdadır:

Madde X: “Kanun ve sair mevzuatta izin verilmiş en üst sınıra/** TL’ye kadar Türk Ticaret Kanunu ve yürürlükteki sair mevzuat hükümleri çerçevesinde borçlanma araçlarının ihraç edilmesi, ihraçla ilgili diğer tüm konuların belirlenmesi ve ihraç işlemlerinin gerçekleştirilmesi için Yönetim Kurulu’na 15 ay/** ay süreyle yetki verilmesine oybirliği ile karar verildi.”

 

Dikkate alınabilecek, asgari unsurları içeren örnek YK kararı metni aşağıdadır:

** tarihli genel kurul toplantısında verilen yetkiye istinaden 250 milyon TL’ye kadar borçlanma araçlarının1 (yurt içinde halka arz edilerek ve/veya halka arz edilmeksizin / yurt dışında)2 ihraç edilmesine ve ihraçla ilgili diğer tüm konularda Genel Müdürlüğün (X ve Y adlı şahısların) yetkilendirilmesine oybirliği ile karar verildi.

[1] Bkz. yukarıdaki 3 üncü paragraf.

[2] Parantez içindeki ifade, ihraççının tercihine göre değiştirilebilecektir. Diğer bir ifadeyle söz konusu kısmın sadece halka arz edilerek ya da sadece halka arz edilmeksizin ihracı kapsaması, ayrıca halka arz edilmeksizin ihracın ise sadece tahsisli veya sadece nitelikli yatırımcılara satış yöntemini veya her ikisini de içerecek şekilde belirlenmesi mümkün bulunmaktadır.

Devamı

İhracat bedelinin yurda getirilmesinde süre

İhracat Bedellerinin 180 Gün İçerisinde Türkiye’ye Getirilmesi ve Yüzde 80’inin Bankaya Bozdurulması Zorunluluğuna İlişkin Süre 4 Mart 2020 Tarihine Kadar Uzatıldı

ÖZET :

2018-32/48 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren  altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde Türkiye’ye getirilme ve % 80’nın bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmiş, daha sonra  3 Mart 2019 tarihli ve 30703 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019-32/53 Tebliğ ile bu süre 4 Eylül 2019 tarihine kadar uzatılmıştı.

31 Ağustos 2019 tarihli ve 30874 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019-32/55 Tebliğ  ile bu süre 4 Mart 2020 tarihine kadar daha uzatılmıştır.

Türkiye’de yerleşik kişilerce bu Tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içinde fiili ihracı gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedel getirme süresinin Tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra sona ermesi halinde, Tebliğ hükümleri uygulanmaya devam edilecektir.

İhraç edilen malların bedelinin süresinde yurda getirilerek, bankalara satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından öncelikle ihracatçılar sorumlu olacaktır.

Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı bankalarca kapatılacaktır.

Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilecektir.

Mücbir sebep halleri ile ilgili olarak yurtdışından temin edilecek belgelerin dış temsilciliklerimizce veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdik Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesihükümlerine göre onaylanmış olması gerekmektedir.

 

4 Eylül 2018 tarihli ve 30525 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ (İHRACAT BEDELLERİ HAKKINDA) (TEBLİĞ NO: 2018-32/48)’de ihracat bedellerinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi ve bankalara bozdurulması konusunda düzenleme yapılmıştı.

Söz konusu Tebliğ ile 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren  altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde Türkiye’ye getirilme ve % 80’nın bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmişti.

3 Mart 2019 tarihli ve 30703 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019-32/53 Tebliğ ile de söz konusu Tebliğin yürürlük süresi altı aydan bir yıla çıkarılmıştı.

31 Ağustos 2019 tarihli ve 30874 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019-32/55 Tebliğ  ile mezkur Tebliğin yürürlük süresi bir yıldan 18 aya çıkarılmış olup; Tebliğin yürürlük süresi 4 Mart 2020 tarihine kadar uzatılmıştır.

Buna göre 4 Eylül 2019 tarihinden itibaren altı ay daha Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilmesi veya getirilmesi, bedellerin yurda getirilme süresinin  fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçememesi,  söz konusu bedellerin en az %80’inin bir bankaya satılması  zorunludur.

İhracat işlemlerine ilişkin bedeller aşağıdaki ödeme şekillerinden birine göre yurda getirilebilecektir.

  1. a) Akreditifli Ödeme,
  2. b) Vesaik Mukabili Ödeme,
  3. c) Mal Mukabili Ödeme,
  4. d) Kabul Kredili Akreditifli Ödeme,
  5. e) Kabul Kredili Vesaik Mukabili Ödeme,
  6. f) Kabul Kredili Mal Mukabili Ödeme,
  7. g) Peşin Ödeme.

İhracat bedellerinin beyan edilen Türk parası veya döviz üzerinden yurda getirilmesi esas olup, Türk parası üzerinden yapılan ihracat karşılığında döviz getirilmesi mümkündür.

İhracat bedelinin yolcu beraberinde efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur.

Tebliğde yapılan düzenlemeler ayrıca aşağıdaki gibidir.

Peşin döviz

Peşin döviz karşılığında ihracatın 24 ay içinde gerçekleştirilmesi zorunludur. Dâhilde İşleme İzin Belgesi ve Vergi, Resim ve Harç İstisna Belgesi kapsamında ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerle ilgili olarak sağlanan peşin dövizlerin kullanım süresi belge süresi (ek süreler dahil) kadardır.

Tamamı tek seferde iade edilmeyen veya süresi içinde ihracatı gerçekleştirilemeyen peşin dövizler prefinansman hükümlerine tabi olur. Prefinansman hükümlerine tabi hale gelen peşin dövizlerin, ihracat taahhüt sürelerinin ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde uzatılması halinde, alıcının muvafakat etmesi kaydıyla kullanım süreleri de verilen ek süre kadar uzatılmış sayılır.

Özelliği olan ihracat

Yurt dışına müteahhit firmalarca yapılacak ihracatın bedelinin 365 gün içinde yurda getirilerek bir bankaya satılması zorunludur.

Konsinye yoluyla yapılacak ihracatta bedellerin kesin satışı müteakip; uluslararası fuar, sergi ve haftalara bedelli olarak satılmak üzere gönderilen malların bedellerinin ise gönderildikleri fuar, sergi veya haftanın bitimini müteakip 180 gün içinde yurda getirilerek bir bankaya satılması zorunludur.

İlgili mevzuat hükümlerine göre yurt dışına geçici ihracı yapılan malların verilen süre veya ek süre içinde yurda getirilmemesi veya bu süreler içerisinde satılması halinde satış bedelinin süre bitiminden veya kesin satış tarihinden itibaren 90 gün içinde yurda getirilerek bir bankaya satılması zorunludur.

Yürürlükteki İhracat Rejimi ve Finansal Kiralama (leasing) Mevzuatı çerçevesinde kredili veya kiralama yoluyla yapılan ihracatta, ihracat bedelinin kredili satış veya kiralama sözleşmesinde belirlenen vade tarihlerini izleyen 90 gün içinde yurda getirilerek bankalara satılması zorunludur.

İhracat işlemlerinde sorumluluk

İhraç edilen malların bedelinin süresinde yurda getirilerek, bankalara satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından ihracatçılar sorumludur.

Alacak hakkının satın alınması suretiyle ticari riskin bankalar veya faktoring şirketlerince üstlenilmesi durumunda, ihracat bedelinin yurda getirilmesi ile ilgili sorumluları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

İhracata aracılık eden bankalar ihracat bedellerinin yurda getirilmesini ve satışının yapılmasını izlemekle yükümlüdür.

İhracat bedelinden indirimler

İhracatla ilgili navlun, sigorta primi, komisyon, ardiye, depolama, antrepo, gümrük resmi, harç ve faktoring masrafları ile uluslararası para piyasalarında geçerli faiz oranlarını geçmemek üzere iskonto giderleri gibi masraflar için yapılacak indirimler ile konsinyasyon yoluyla ihraç edilen mallarla ilgili nakil, muhafaza, bakım ve fümügasyon, rafa (maniplasyon), satış ve benzeri masrafların ihracat bedelinden mahsubu veya görünmeyen işlemlere ilişkin hükümler çerçevesinde döviz transferi talepleri bankalarca incelenip sonuçlandırılır.

Ticari teamüllerin gereği olarak satış akdinde veya akreditiflerde ayrıca varış yerinde tartı ve analiz yapılması şartı bulunuyorsa, tartı ve analiz sonucunda tespit edilen vezin noksanlığı veya kalite farkı ile ekspertiz ve tahkim ücretleri ve rafa (maniplasyon) masraflarının (hariçteki gözetme şirketleri ücretleri dahil) mal bedelinden mahsubu veya görünmeyen işlemlere ilişkin hükümler çerçevesinde döviz transferi talepleri bankalarca incelenip sonuçlandırılır.

Bedel getirme süreleri içinde yurda getirilen ihracat bedelleri; ihracatçının ithalat bedelleri, sermaye hareketlerine ilişkin ödemeleri, görünmeyen işlemlere ilişkin giderleri ve transit ticaretinin alış bedeli ile söz konusu süreler içinde bankalarca mahsup edilebilir.

Dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen mal ihraç ve ithalinde, tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu mümkündür.

Üçüncü ve dördüncü paragrafta   belirtilen haller dışında kalan talepler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır. İhracat bedellerinden mahsuba izin verilen hallerde, ihracat bedelleri süresi içinde yurda getirilmiş sayılır. Mahsuba tabi tutulan kısım için mahsup tarihinde geçerli döviz alış kuru üzerinden döviz alım ve satım belgeleri düzenlenir.

Hesap kapatma, ihbar ve ek süre

Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı bankalarca kapatılır.

Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir.

İlgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ihbarı müteakip 10 iş günü içinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya 9’uncu maddede belirtilen mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir.

Mücbir sebeplerin varlığı halinde, mücbir sebebin devamı müddetince altışar aylık dönemler itibarıyla ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce ek süre verilir.

Mücbir sebep halleri dışında kalan haklı durumların varlığı halinde, hesapların kapatılmasına ilişkin altı aya kadar olan ek süre talepleri, firmaların haklı durumu belirten yazılı beyanına istinaden üçer aylık devreler halinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, altı aylık süreden sonraki ek süre talepleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

Mücbir sebep halleri

Mücbir sebep kabul edilebilecek haller;

  1. a) İthalatçı veya ihracatçı firmanın infisahı, iflası, konkordato ilan etmesi veya faaliyetlerini daimi olarak tatil etmesi, firma hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmesi, şahıs firmalarında firma sahibinin ölümü,
  2. b) Grev, lokavt ve avarya hali,
  3. c) İhracatçı veya ithalatçı memleket resmi makamlarının karar ve işlemleri ya da muhabir bankaların muameleleri dolayısıyla hesapların kapatılmasının imkânsız hale gelmesi,

ç) Tabii afet, harp ve abluka hali,

  1. d) Malların kaybı, hasara uğraması veya imha edilmesi,
  2. e) İhtilaf nedeniyle dava açılması veya tahkime başvurulması,

Mücbir sebep hallerinin tevsiki;

(a) ve (e) halinin yetkili mercilerden, (b) ve (ç) halinin, ithalatçının bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya mahalli odaca tasdik edilmiş olmak kaydıyla alıcı veya ithalatçı firmadan (harp ve abluka hali hariç), (c) halinin resmi makamlarımızdan, ithalatçının  bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya muhabir bankalardan, (d) halinin ise sigorta şirketlerinden, uluslararası gözetim şirketlerinden veya ilgili ülke resmi makamlarından alınmış belgelerle tevsik edilmesi şarttır.

Mücbir sebep halleri ile ilgili olarak yurtdışından temin edilecek belgelerin dış temsilciliklerimizce veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdik Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre onaylanmış olması gerekir.

Terkin

Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla;

  1. a) 100.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, mücbir sebeplerin varlığı dikkate alınmaksızın beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline bakılmaksızın,
  2. b) 200. 000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, bu Tebliğin 9’uncu maddesinde belirtilen mücbir sebep halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar açık hesaplar ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce,

terkin edilmek suretiyle kapatılır.

Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, 200.000 ABD doları veya eşitini aşan noksanlığı olan açık hesaplara ilişkin terkin talepleri bu Tebliğin 9’uncu maddesinde belirtilen mücbir sebepler ile haklı durumlar göz önünde bulundurulmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

Yürürlük

Tebliğin uygulanmasına yönelik Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar Merkez Bankasınca ilan edilir.

Türkiye’de yerleşik kişilerce bu Tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içinde fiili ihracı gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedel getirme süresinin bu Tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra sona ermesi halinde bu Tebliğ hükümleri uygulanmaya devam edilir.

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2019-32/55)

Devamı

2020 Bina metrekare m2 inşaat maliyet bedelleri

29 Şubat 2019 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30873

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:

29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, binalar için vergi değerinin, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca müştereken tespit ve ilan edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile aynı maddenin (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan 29/2/1972 tarihli ve 7/3995 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinden yararlanmak suretiyle hesaplanan bedel olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, emlak vergisine esas olmak üzere 2020 yılında uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bu Tebliğ ekinde yer alan cetvelde belirtilen tutarlarda tespit edilmiştir.

Tebliğ olunur.

Devamı

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci Maddesinin Birinci Fıkrasında Yer Alan Gecikme Zammı Oranının, Her Ay İçin Ayrı Ayrı Uygulanmak Üzere % 2 Olarak Belirlenmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 1592)

02 Ekim 2019 Tarihli ve 30906 (Asıl) Sayılı Resmi Gazete
 
Karar Sayısı: 1592
 
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan gecikme zammı oranının, her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere % 2 olarak belirlenmesine, 6183 sayılı Kanunun mezkûr maddesi gereğince karar verilmiştir.
1 Ekim 2019
 
Recep Tayyip ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI
Devamı

Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 1594)

02 Ekim 2019 Tarihli ve 30906 (Asıl) Sayılı Resmi Gazete
 
Karar Sayısı: 1594
 
Ekli “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”m yürürlüğe konulmasına, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesi gereğince karar verilmiştir.
1 Ekim 2019
 
Recep Tayyip ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI
 
MAL VE HİZMETLERE UYGULANACAK KATMA DEĞER VERGİSİ ORANLARININ TESPİTİNE İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR
 
MADDE 1- 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karara ekli (II) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümüne aşağıdaki sıra eklenmiştir.
“32- Aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar ve işler, vesayet davaları ve işleri; bu davalara bağlı kanun yolları; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuk ile bunlara bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri,”
MADDE 2- Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
Detay için tıklayınız >>>>> 02-10-2019-KV-1594
Devamı

Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 1593)

02 Ekim 2019 Tarihli ve 30906 (Asıl) Sayılı Resmi Gazete
 
Karar Sayısı: 1593
 
Ekli “Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”m yürürlüğe konulmasına; 193 sayılı Kanunun geçici 80 inci, 474 sayılı Kanunun 2 nci, 3065 sayılı Kanunun 13 üncü ve geçici 30 uncu, 4706 sayılı Kanunun ek 3 üncü, 5510 sayılı Kanunun ek 2 nci ve 5520 sayılı Kanunun 32/A maddeleri ile 6745 sayılı Kanunun 80 inci maddesi gereğince karar verilmiştir.
1 Ekim 2019
 
Recep Tayyip ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI
 
YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR
MADDE 1-17/10/2016 tarihli ve 2016/9495 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Kararın 12 nci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
 
“(4) Hibe desteği, ilgili Destek Kararı ve bu Kararın uygulanmasına ilişkin Tebliğde belirlenen usul ve esaslara göre uygulanır.”
MADDE 2- Aynı Karara aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
 
“EK MADDE 1- (1) Bu Karar kapsamında değerlendirilen asgari 5 milyar TL sabit yatırım tutarında ve komple yeni yatırım niteliğindeki yatırım projelerine ilişkin olarak; 5/6/2003 tarihli ve 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununda tanımlanan yatırımcılar ile özel hukuka tabi yatırım proje sözleşmesi imzalamaya Bakan yetkilidir. Sözleşme kapsamında diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının görev alanına giren iş ve işlemler, sorumlu kurum ve kuruluşlar tarafından ilgili mevzu atı çerçevesinde öncelikli olarak yerine getirilir. Söz konusu iş ve işlemlerin izlenmesi ve koordinasyonundan Bakanlık sorumludur.”
MADDE 3- Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Karar hükümlerini Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.
 
Detay için tıklayınız >>>>> 002-10-2019-1593-yatirimlarda
Devamı

Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

09 Ekim 2019 Tarihli ve 30913 (Asıl) Sayılı Resmi Gazete
 
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından:
 
MADDE 1 – 24/3/2013 tarihli ve 28597 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.4.4.I numaralı maddesinde aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.
 
a) Dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
 
“(4) Özel sağlık hizmeti sunucusunda göz hastalıkları branşında kadrolu ve Kurumumuz ile sözleşme kapsamında çalışan her bir hekimin aylık muayene sayı sınırı (acil servis/polikliniğe başvurular hariç olmak üzere) 1050 olup göz hastalıkları branşına ayaktan başvurularda özel sağlık hizmeti sunucusunun aylık muayene kota sınırı ise, sağlık hizmeti sunucusunda kadrolu ve Kurumumuz ile yapılan sözleşme kapsamında çalışan hekim sayısının 1050 ile çarpılması sonucu bulunur. SUT eki EK-2/B Listesindeki 61734 0, 617341, 617342 kodlu işlemler ile EK-2/C Listesindeki P617340, P617341, P617342 kodlu işlemlerin yapılması halinde her bir işlem için sağlık hizmeti sunucusunun aylık muayene sınırından 7 (yedi) muayene düşülerek yeni aylık muayene sayısı hesaplanır. SUT eki EK-2/B Listesindeki 602200, 616510, 616520, 616550, 616780, 616790, 616800, 616810 kodlu işlemler ile EK-2/C Listesindeki P602200, P616510, P616520, P616550, P616780, P616790, P616800, P616810 kodlu işlemlerin yapılması halinde ise her bir işlem için sağlık hizmeti sunucusunun aylık muayene sınırından 14 (on dört) muayene düşülerek yeni aylık muayene sayısı hesaplanır. SUT eki EK-2/B Listesindeki 602200, 616510, 616520, 616550, 616780, 616790, 616800, 616810 kodlu işlemler ile EK-2/C Listesindeki P602200, P616510, P616520, P616550, P616780, P616790, P616800, P616810 kodlu işlemlerden bir göz hastalıkları uzman hekimi günlük en fa zla toplam 8 adet, bir sağlık hizmeti sunucusu ise en fazla toplam 16 adet Kuruma fatura edebilir.”
b) Maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
 
“(5) Hastanın, Kurumumuz ile sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucularında (acil servise başvuruları hariç olmak üzere) göz hastalıkları uzmanlık dalına ayaktan başvurduğu gün dâhil, 15 (on beş) gün içindeki aynı uzmanlık dalına diğer ayaktan başvurularında; sadece SUT eki EK-2/A-2 Listesinde yer alan işlemler faturalandırılır. SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutarlar faturalandırılamaz.
(6) Kurumumuz ile sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucusunda göz hastalıkları branşında bir fatura döneminde günübirlik ve yatarak tedavi kapsamında SUT eki EK-2/B ve EK-2/C Listelerinde “6.9.Göz ve Adneksleri” başlığı altında Kuruma fatura edilen işlem sayı sınırı; göz hastalıkları branşında ayaktan başvuru sayısı ile günübirlik ve yatarak tedavi kapsamında SUT eki EK-2/B ve EK-2/C Listelerinde “6.9.Göz ve Adneksleri” başlığı altında Kuruma fatura edilen işlemlerin sayıları toplamlarının %13&rsq uo;ünü geçemez.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğ eki Hizmet Başı İşlem Puan Listesi (EK-2/B)’nde yer alan “703650” SUT kodlu satır aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
 
 
MADDE 3 – Aynı Tebliğ eki Yurt Dışı İlaç Fiyat Listesi (EK-4/C)’nde aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

b) Listeye aşağıdaki satırlar eklenmiştir.

c) Listede yer alan ilaçların fiyatları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 
MADDE 4 – Bu Tebliğin;
 
a) 1 inci ve 2 nci maddeleri yayımı takip eden ayın ilk günü,
b) 3 üncü maddesinde fiyat değişiklik tarihi, listeye giriş tarihi, listeden çıkış tarihi bulunan ilaçlar belirtilen tarihlerde,
yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.
Devamı

Meslek mensubunun mücbir sebep sirküleri

T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
 
Vergi Usul Kanunu Sirküleri/118
 
Konusu: Kendisi veya yakını  vefat eden meslek mensuplarının beyanname/bildirimlerini verdiği mükelleflerin zor durum hükümlerinden faydalandırılması
Tarihi: 15/10/2019
 
Sayısı: VUK-118/2019-8
 
Giriş
 
Kendisi veya yakını vefat eden meslek mensuplarının beyanname ve bildirimlerini verdikleri mükelleflerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 17 nci maddesinde yer alan zor durum hükümlerinden faydalandırılması hakkında açıklamalar işbu Sirkülerin konusunu teşkil etmektedir.
2. Mevzuat
213 sayılı Kanunun “Mühlet verme” başlıklı 17 nci maddesine göre, zor durumda bulunmaları hasebiyle vergi muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanunî sürenin bir katını, kanunî sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Hazine ve Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir. Bu mühletin verilebilmesi için:
1. Mühlet isteyen, sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.
2. İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
3. Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.
Mezkûr maddenin üçüncü fıkrasına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı mühlet verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları ya da mükellef grupları itibarıyla yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilir.
Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan düzenleme ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi ile beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.
Öte yandan aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre Bakanlığımızın beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususunda izin vermesi veya zorunluluk getirmesi halinde, (mükellef veya vergi sorumlusu ile gönderme işini yapacak kişiler arasında özel sözleşme düzenlenmek kaydıyla) elektronik ortamda gönderilen beyanname ve bildirimler, mükellef veya vergi sorumlusu tarafından verilmiş addolunur.
Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, muhtelif Genel Tebliğlerde de beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin diğer açıklamalara yer verilmiştir. Durumları belirlenen kriterlere uyan mükelleflerin, istemeleri halinde kendi beyannamelerini kullanıcı kodu, parola ve şifre almak suretiyle elektronik ortamda göndermeleri uygun görülmüş olup belirtilen şartları taşımayan mükellef lerin beyannamelerini, 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda,  elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış bulunan gerçek veya tüzel kişiler vasıtasıyla anılan Tebliğ ekinde yer alan sözleşmelerden durumlarına uyan sözleşmeyi düzenlemek suretiyle elektronik ortamda göndermeleri gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen beyannameler için belirlenen usul ve esaslar, elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen bildirimler için de geçerlidir.
3. Meslek mensuplarının kendisinin veya yakınının vefatı durumunda beyanname ve bildirimini verdikleri mükelleflerin zor durum hükümlerinden faydalandırılması
Yukarıda yer verilen düzenlemeler çerçevesinde hâlihazırda birçok mükellef beyanname ve bildirimlerini 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler (meslek mensubu) aracılığıyla göndermek zorunda olup, meslek mensupları aracılığıyla gönderilen beyannameler mükellef tarafından verilmiş kabul edilmektedir.
Öte yandan, beyanname ve bildirimleri meslek mensubu aracılığıyla verilen mükellefler, meslek mensubunun vefatından geç haberdar olabilmekte ya da yakını  vefat eden meslek mensupları, defin işlemleri ve vefatla ilgili diğer vecibelerin yerine getirilecek olması nedeniyle süreye ihtiyaç duyabilmekte, bu nedenlerle beyanname ve bildirimlerin verilme süreleri aşıldığından vergi cezaları ile muhatap olunabilmektedir.
Bu itibarla, 213 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, meslek mensubunun kendisinin veya yakınının vefat etmesi ve vefat tarihi itibarıyla beyanname/bildirimin verilme süresinin bitimine 7 gün veya daha az süre kalmış olması durumunda, yakını veya kendisi vefat eden meslek mensubu tarafından beyanname/bildirimleri verilen mükelleflerin mezkûr beyanname/bildirim verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin son günü, bunların verilmesi gereken sürenin son gün&uu ml;nü takip eden günden itibaren 7 nci güne uzatılmıştır.
Beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, vergi dairelerince yukarıda belirtilen şartların oluştuğunun anlaşılması durumunda re’sen yapılabileceği gibi ilgililerin yazılı başvurusuna istinaden de yapılabilir. Vergi dairesince re’sen uzatma yapılmadığı durumlarda, bu sürelerin dolmasından önce veya sonra beyanname/bildirimleri veren meslek mensubunun kendisinin veya yakınının vefat ettiğinin ve vefat tarihinin ispat ve tevsik edilmesi şarttır.
Bu Sirküler uygulamasında; eşi ve çocuğu ile kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşi meslek mensubunun yakını kabul edilir.
Örnek 1: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Keçiören Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden SMMM Bay (A) 20.11.2019 tarihinde vefat etmiştir. Bay (A)’nın vefat ettiği tarih itibarıyla, beyannameleri Bay (A) tarafından verilen mükelleflere ait KDV ve muhtasar beyannamelerin verilme süresinin bitimi olan 26.11.2019 tarihine 7 günden az kalmış olması nedeniyle, 26.11.2019 tarihine 7 gün eklenecek ve söz konusu beyannameler 03.12.2019 tarihine kadar verilec ek, tahakkuk eden vergiler yine 03.12.2019 tarihine kadar ödenecektir.
Örnek 2: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden SMMM Bayan (B)’nin kardeşi 25.11.2019 tarihinde vefat etmiştir. Bayan (B)’nin kardeşinin vefat ettiği tarih itibarıyla, bildirimleri Bayan (B) tarafından verilen mükelleflere ait Ba-Bs bildirimlerinin verilme süresinin bitimi olan 02.12.2019 tarihine 7 gün kalması nedeniyle, 02.12.2019 tarihine 7 gün eklenecek ve söz konusu bildiri mler 09.12.2019 tarihine kadar verilecektir.
Örnek 3: Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı İslahiye Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden SMMM Bay (C)’nin kayınvalidesi 19.10.2019 tarihinde vefat etmiştir. Bay (C)’nin kayınvalidesinin vefat ettiği tarih itibarıyla, beyannameleri Bay (C) tarafından verilen mükelleflere ait KDV ve muhtasar beyannamelerin verilme süresinin bitimi olan 28.10.2019 tarihine, 7 günden fazla kalması nedeniyle, bu Sirküler kapsamında zor durum hükümlerinden faydalanılma yacak, söz konusu beyannameler 28.10.2019 tarihine kadar verilecek ve tahakkuk eden vergiler de 28.10.2019 tarihine kadar ödenecektir.
Duyurulur.
    Bekir BAYRAKDAR
  Gelir İdaresi Başkan V.
Devamı

Danıştay Dokuzuncu Dairesi Kararları E. 2013/1798 ve 2015/13875

05 Ağustos 2016 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 29792

Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığından:

Esas No: 2013/1798 Karar No: 2016/18733
Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı
Davacı: Haşan Eröksüz
Vekili: Deliklitas Mh. Dr. Hilmi Sk. Aydemir Apt. No:6 D:3 Odunpazarı/ESKİSEHİR.
Davalı: Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı
(Battalgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü)-ESKİŞEHİR

İstemin özeti : Davacı ile mükellefleri arasında imzalanan serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik hizmet sözleşmesi nedeniyle 2010/Ocak-Aralık dönemlerine ilişkin olarak takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen damga vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 339. maddesi uyarınca tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi zıyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi’nin 17.06.2011 gün ve E:2011/398, K:2011/772 sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan itiraz başvurusunun reddine ilişkin Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi’nin 27.9.2011 giln ve E:2011/565; K.2011/629 sayılı kararı ve söz konusu karara karşı yapılan kararın düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin

03.11.2011 gün ve E:2011/761, K.2011/735 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir.

Danıştay Başsavcılığı’nın Kanun Yararına Bozma İstemi: Davacı ile mükellefleri arasında imzalanan serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik hizmet sözleşmesi nedeniyle, Ocak ila Aralık/2010 yıllarına ilişkin olarak re’sen damga vergisi tahakkuk ettirilmesine ve vergi zıyaı cezası kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Eskişehir Birinci Vergi Mahkemesinin 17.6.2011 gün ve E:2011/398, K:2011/772 sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan itiraz başvurusunun reddine ilişkin Eskişehir Bölge İdare Mahkemesinin 27.09.2011 gün ve E:2011/565; K:2011/629 sayılı kararı ve söz konusu karara karşı yapılan kararın düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin

03.11.2011 gün ve E:2011/761, K:2011/735 sayılı kararının kanun yararına bozulması konusunda Danıştay Başsavcılığını bilgilendiren dilekçe üzerine konu incelendi:

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade ettiği; aynı Kanunun 2’nci maddesinde de, vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de damga vergisine tabi olduğu; Kanuna ekli 1 sayılı tablonun 1 inci bölümünde ise, akitlerle ilgili kağıtlardan belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin binde 7.5 oranında damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Mektup, farklı mahallerde bulunan kişilerin haberleşmesi amacına yönelik yazılı kağıtlar olarak tanımlanmakta; diğer bir ifadeyle, sahibinin beyanının taraflara yazıyla bildirilmesi özelliğini taşıyan kağıtlardır. Şerhler ise, yazılı bir kağıdın asıl metin dışındaki herhangi bir yerine yazılı olarak beyanda bulunulması halidir. Şerhler, genellikle sözleşme imzalandıktan soma alt kısmına konulmaktadır.

Olayda da, davacı ile mükellefleri arasında 1.10.2004 tarihinde imzalanan serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik hizmet sözleşmelerinin 8’inci maddesinde yer verilen “îş bu sözleşme 1.10.2004 tarihinden itibaren 1 (bir) yıl için düzenlenmiş olup, taraflar bu süre sona ermeden 30 gün önce yazılı feshi ihbarda bulunmadıkları takdirde ve izleyen yıllarda yine aynı sürede yazılı feshi ihbarda bulunmadıkları takdirde, işbu sözleşme bir daha ve takip eden yıllarda da aynı süre için (sözleşmenin (7.1) maddesindeki ücret miktarı hariç) kendiliğinden uzar. Ücret miktarı ise, her yılın başmda Resmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Tarifesindeki artış oranında artarak uygulanır.” ibaresinin şerh olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de; tarhiyata dayanak olarak alman ifade sözleşmenin kendi hükmü olup; yukarıda açıklandığı üzere, şerh niteliği taşımamaktadır. Dolayısıyla, damga vergisini doğuran hizmet sözleşmesinin kendi hükmünden hareketle 2004 yılından sonraki dönemlere ilişkin olarak damga vergisi tarh edilmesinde ve vergi zıyaı cezası kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi gerekçeyle verilen mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, aksi yolda verilen ve hukuka aykırı bir sonuç ifade eden Eskişehir Birinci Vergi Mahkemesince tek hakimli olarak verilen

17.6.2011 gün ve E:2011/398, K:2011/772 sayılı kararı ile bu kararı onayan Eskişehir Bölge idare Mahkemesinin 27.9.2011 gün ve E:2011/565; K:2011/629 sayılı kararı ve söz konusu karara karşı yapılan kararın kararın düzeltilmesi İsteminin reddine ilişkin 03.11.2011 gün ve E:2011/761, K:2011/735 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51′ inci maddesi uyarınca, kanun yararına bozulmasının uygun olacağı

Tamamı İçin Tıklayınız

Devamı
Open chat
Merhaba
Nasıl yardımcı olabilirim?